Sevginin Farklı Dilleri

Adam kadına döndü ve sordu: “Beni seviyor musun?” Belki milyonlarca saat sessiz geçti ve an dondu kaldı gibi geldi adama… Hiç bir şey demedi kadın ya da demek istemedi. Sessizlik oldu. O gün son görüşmeleri oldu.

Kadında olsa erkekte olsa kişiler bir ilişkide sevildiğini duymak ya da görmek ister. Sevdiğini göstermek ve sevgini karşı tarafa hisettirebilmek önemli bir ruhsal olgunluk gerektirir. Kişilik bozukluğuna sahip kişiler bunu yapmakta ve ilişkiyi devam ettirmekte zorlanırlar. Eşler arasında da duygularını göstermek ve sevdiğini hissettirmek önemlidir. Sevgi ve aşk kadar bunu karşılıklı paylaşmak da çiftler arası mutluluğu etkiler. Sadece tek bir tarafın sevdiği ve sevgisini gösterdiği ilişki zamanla tükenmeye mahkumdur. Bu çok güzel bir doğum günü pastasının mumlarını tek başına üflemek ve pastayı tek başına yemek gibidir. Sevgi tek taraflı olduğunda yalnızlık, umutsuzluk, karamsarlık zehirli bir sarmaşık gibi kişiyi sarar. Kişi artık o sevgiye saplanıp kalır. Bu aşamada duygularının esiri olur ve sağlıklı kararlar almakta zorlanır. Bu saplantılı sevginin patolojisini anlamak ve kişiye destek olmak için psikoterapi gerekir.
Oysa karşılıklı sevgi, olgun ve dengeli bir ilişkinin temelidir. İfade edilen, gösterilen sevgi günebakan çiçeği gibi yüzü güneşe dönük ve aydınlıktır. Karşılıklı sevgide paylaşım ve duygudaşlık vardır. Eşlerin birbirine karşı duyguları aynı olsada birbirine ifade etme şekilleri farklı olabilir. Buna sevgi dillerinin farklılığı denebilir.
▪Bazıları konuşur sevdiğini söyler.
▪Bazıları sevdiğini çok fazla söyler ve işgal ederek sever.
▪Bazıları hediyeler alarak, mutlu etmek ister ve sever.
▪Bazıları hediye vermez çiçek almaz ama sever.
▪Bazıları sevdiği için bir şeyler yapar emek vermek ister ve öyle sever.
▪Bazıları sevgisini gösterip karşındaki kaçırmaktan korkar, sevmiyorum taklidi yaparak sever.
▪Bazıları da hiç sevmez ama sevgiden ölüyormuş gibi sever.
▪Bazıları da sevmekten korkar, sevgi alanına girmektir, yok olmaktır. Sevgiye hasret gider.
▪Bazıları da sever sevmekten beter eder.
Bunlar sevginin farklı dilleri gibidir. Hepsi insana özgü ve sevginin tarihi kadar eskidedir temelleri…
Siz hangi sevme tonundasınız? Eşiniz nerede?
Bu farklı sevgi dillerini çözmedikçe ve samimiyet ile duyguları ifade etmedikçe eşler hep karşısındakinin sevgisini sorgulayacaktır.

Kadın adama döndü ve sordu: “Beni seviyor musun?” Belki milyonlarca saat sessiz geçti ve an dondu kaldı gibi geldi kadına. Adam cevap verdi: “Seni çok seviyorum” ve kadın “bende…” dedi.

Yaşanılan bu diyalog gibi çift terapisinde en çok karşılaşılan konulardan biri de sevgiyi hissetme ve karşı tarafa ifade etme konusudur. Eşler kendini, duygularını ifade etmeyi öğrendikçe ilişki daha da güzelleşecektir. Aksi halde sevgi dillerini tanımayan çiftler farklı sorunlar yaşayabilirler. Bu sorunların çözümünde ve sevgi dillerini tanıma da uzman desteği gerekebilir. İstenirse çift terapisi ile profesyonel bir destek sağlanır ve ilişki problemleri çözülebilir.