Uzun yaz tatili sona ermek üzere ve önümüzdeki hafta okullar açılıyor. Bazıları ilk kez yaşayacak bu sevinci ve bazıları da ara verdikleri yerden bir üst sınıfa devam edecekler. Peki bu süreçte anne babalar çocuklarını nasıl desteklemeli? Hem okulu hem öğrenmeyi sevdirmek mutlu ve başarılı bir çocuk yetiştirmek için neler yapılabilir?
Bu yazımızda anne babalara rehber olacak nitelikte kısa ve önemli bilgiler paylaşılacaktır.
*Okul ile ilgili sorumlulukları çocuğun en temel görevlerinden biridir. Bunu en başından beri hissettirmek ve kullandığımız dile de yansıtmak önemlidir. O nedenle “okulumuz, öğretmenimiz” gibi bize ait ortak bir kavramdan bahsetmek uygun değildir. Bunun yerine sorumluluğun ona ait olduğunu belirtmek ve ayrı bir birey olduğunu hatırlatmak için “okulun,ödevin, senin öğretmenin” gibi ifadeler kullanılmalıdır.
*En önemli konulardan biri; ister ilkokul ister liseye gitsin çocuğun öğrenme isteğine ve motivasyonuna sahip olmasıdır. Bu nedenle sadece aldığını notlara değil öğrendiği bilgiler, kazandığı beceriler de dikkate alınıp övülmelidir. “Bu dersten notun düşük” demek yerine “bu derste öğrenemediğin şeyler var” demek arasında fark bulunmaktadır. Çocuğun öğrenme ve araştırma isteği hep canlı tutulmalıdır. Bunu sağlamak için okulda yeni öğrendiği bilgileri paylaşması teşvik edilebilir.
* Ebeveynler çocukları okuldan geldiğinde “Bugün okul nasıl geçti?” diye sormayı çoğu zaman severler. Çok az çocuk bu soruya uzun ve ayrıntılı cevaplar verir. Hatta her gün aynı sorunun sorulması cevap verme isteğini de azaltır. Bu klasik sorunun yerine önce anne baba kendi gününü anlatıp sonra çocuğuna sorabilir. Farklı soru tipleride denenebilir. Alternatif sorular;
-Bugün en çok ne hoşuna gitti?
-Bugün diğer günlerden farklı ne oldu?
-Bugün sana en ilginç gelen şey ne oldu?
-Okulda geçen gününe bir isim versen ne olurdu?
-Okulda geçen gününü lunaparktaki bir oyuncağa benzetsen hangisi olurdu?
-Bugün okulda yaptıklarını için bir renk seçsen ne olurdu?
-Okulda yaptıklarını anlatan bir resim çizsen ilk neyi çizerdin?
Sadece ders odaklı değil farklı sorular ile sohbet daha ilginç hale getirilebilir. Büyük yaş grupları için ise belli özel zamanlar seçilip paylaşmak istersen dinlemek isterim demek yeterlidir.
*Okul ve öğretmenler hiç bir zaman tehdit aracı olarak kullanılmamalıdır. Hangi sınıfta ve yaşta olursa olsun severek gittiği yer, çocuğun daha çok şey öğrendiği yer olacaktır. Çocuk okulunu ya da öğretmenini sevmiyorsa nedenlerine bakıp çözüm getirilmelidir. Ebeveynlerin okulla, öğretmenle işbirliği her zaman istenen bir durumdur.
*Her çocuğun farklı yetenek ve ilgi alanları bulunmaktadır. Okulu içindeki sosyal ve sportif çalışmalara katılmak aidiyet duygusunun da gelişmesine katkı sağlayacaktır. Okul ile işbirliğinde çocuğun başarılı olduğu alanların bulunup desteklenmesi eğitim hayatındaki başarıyı ve mutluluğu da artıracaktır.
*Hayatın içinde sorunlar olduğu gibi okul yaşamında da sorunlar yaşanabilir. Bu durumlarda çocuk iyi gözlenmeli ve yaşadığı sorunları çözmesinde destek olunmalıdır. Onun yerine öğretmeni ve arkadaşları ile konuşmak çözüm değildir. Çocuk ancak öneri isterse öneri verilmelidir. Yaşadığı sorunu anne babanın çözmesi çocukta güvensizlik duygusunun gelişmesine sebep olacaktır. Onun yerine sorunu çözmek yerine, neye ihtiyacı olduğu, bunu nasıl çözmeyi düşündüğü, bu süreçte yaşadığı duyguların paylaşımı çok daha faydalı olacaktır.
*Hangi yaşta olursa olsun her çocuğun anne ve babasının ilgisine, sevgisine ve desteğine ihtiyacı vardır. Bu destek sağlanırken onun da ayrı bir birey olduğu, kendi seçimlerinin olması gerektiği ve hayatta başarılı olmak için bazen üzülmesi kırılması ve üstesinden gelmesi gerektiği unutulmamalıdır. Okul ve akademik başarı kadar çocukla iletişime ve aradaki ilişkinin olumlu olmasına da dikkat edilmelidir. Ne olursa olsun ailesi ile konuşabilen, paylaşabilen, anlatabilen çocuk daha sağlıklı bir kişilik geliştirecektir. Okulla ve çocuğun eğitim hayatı ile ilgili uğraşılan ve aşılamayan sorunlarda uzman desteği almaktan çekinilmemelidir.
Mutlu, başarılı ve güzel bir eğitim öğretim yılı olması dileğiyle…
İshak BÜYÜKYILDIRIM
Uzm.. Klinik Psikolog/Psikoterapist
Pendik Psikolog
Bu yazıya henüz yorum yapılmamıştır, ilk yorumu yapmak için tıklayın.
Bir Cevap Yazın