Çocuklara kendi bedenlerini tanıtmak, yaşlarına uygun cinsel bilgiler vermek ve cinsel istismara karşı korunmak amacıyla verilen eğitimlere mahremiyet eğitimi denmektedir.
Mahremiyet eğitimi ilk önce evde başlar ve sonrasında okulda desteklenir. Anne babanın çocuğun cinsellik ile ilgili sorduğu sorulara verdiği cevap, onun bedenine gösterdiği saygı ve hayır deme hakkı tanınması mahremiyet eğitimini etkileyen faktörlerdir. Mahremiyet eğitiminde çocukla konuşulacak bazı konular vardır. Anne babanın bu konular hakkında bilgi sahibi olması ve konuşma yapmaya hazır hissetmesi önemlidir. Çocuklarla mahremiyet konusunu konuşulurken yaş düzeylerine uygun, açık, anlaşılır bilgiler vermek uygun olur. Ayrıca utanmadan, gülmeden ya da korkutmadan sakin bir şekilde konuşulmalıdır. Anne babaların ses tonu, beden dili en az anlattıkları kadar önemli olacağından kaygılı tutumlardan kurtulmadan konuşma yapılmamalıdır.
Mahremiyet eğitiminde çocuğa öğretilecek ilk kural: bedeninin ona ait olduğunu anlatmaktır. “Senin bedenin sana ait. Bedenimizi korumalı ve ona bakmalıyız. Örneğin, dişlerimizi korumak için dişlerimizi her gün fırçalarız. Bedenimizi soğuğa karşı korumak için kalın giysiler giyeriz. Sıcağa karşı korumak için şemsiye, şapka kullanırız. Aynı şekilde başkalarının bizi rahatsız eden dokunmasına karşı da bedenimizi koruyabiliriz.” denebilir.
İkinci kural: bedenindeki özel bölgelerin tanıtılmasıdır. “Bedenimizde bazı özel bölgeler vardır. Bunlar iç çamaşırımız ile kapanan yerlerdir. Popo, bacak arası ve göğüslerimizin olduğu yerlere herkes dokunamaz. Özel bölgelerimize bakmak ya da dokunmak isteyenlere izin vermemeliyiz. Bazen hasta olduğumuzda doktor bizi muayene etmek ister. O zaman doktor bile ancak anne veya babamız yanımızda iken izin alıp dokunur.” Bazı kaynaklarda dudaklar da özel bölgeler arasında anlatılmaktadır. Aslında özel bölgeler tanıtılır ancak bedenin tamamına yapılacak dokunuşlar için de rahatsız olduğunda söylenmesi istenir. Bu bilgiler paylaşılırken yaşa uygun çizimlerden, görsellerden faydalanıla bilinir.
Üçüncü kural: iyi dokunma ve kötü dokunmanın öğretilmesidir. “Tanıdığın ya da hiç tanımadığın biri senin özel bölgelerine, vücuduna dokunursa bu dokunma seni huzursuz, mutsuz ediyorsa ya da canını acıtıyorsa bu kötü bir dokunmadır. Kötü dokunan kişiler, bunu kimseye söylememeni isteyebilir. Onu dinleme ve bu bir sır değil paylaş. İyi dokunma ise annenin sana sarılması gibi seni mutlu eden ve güven veren dokunmadır” denebilir. Çocuklar dokunmalar arasındaki farkı duyguları ile ayırt edelirler. Onlara ve duygularına güvenmek gerekir.
Dördüncü kural: kötü dokunma sırasında yapabileceklerini öğretmektir. “Biri sana kötü dokunduysa canını acıtıyorsa hayır de ve uzaklaş. Hayır istemiyorum diyebilirsin. Gerekirse çığlık atıp karşındakini itebilirsin.” denebilir. Çocukların normal hayatta “hayır” denmesine çok fırsat tanınmaz. Hep büyüklere boyun eğmesi beklenir. Oysa istemediğini söyleme ve kendini ifade edebilme hakkı her çocuğa verilmesi gerekir.
Son kural: yardım istemesini öğretmektir. Çocuğa “biri seni üzüyorsa senin canını acıtıyorsa ya da senden yapmak istemediğin bir şeyler yapmanı istiyorsa bu durumu bir büyüğüne anlatabilirsin. Seni üzen canını yakan kişi çok yakınında tanıdığın biri de olabilir. Böyle durumlarda güvendiğin öğretmenine, aile büyüklerine haber ver. Durumu anlat. Sana inanmazlarsa başka bir kişiye anlat. Bu senin suçun değil” denebilir.
Tüm bu temel kuralları 4 yaşından itibaren çocuklara anlatabiliriz. Bu anlatımlarda aşırıya kaçılıp sürekli aynı konudan bahsedilemesi de çocuk için travmatik olabilir. Bu konulardan bir kez bahsedilmesi ilerleyen yıllarda bir kez daha konuşulması yeterli olacaktır. Mahremiyet eğitiminde çocuk nesil ve cinsiyet farkını da öğrenir. Bu temel bilgilerden sonra 9-10 yaşlarında çocuklara kız ve erkek bedenindeki değişimler ve ergenlik dönemi özellikleri anlatılmaktadır. Bu dönemde de bedenin mahremiyeti ve başkasının bedenine saygı gösterme konuşulabilir.
Son olarak mahremiyet eğitimi sadece bir bilgilendirme değil yaşamın içindeki bir süreç olarak da görülmelidir. Çocuğun annesi ve babası ile birlikte aynı yatakta yatması da mahremiyet ihlalidir. Çocuk öptürmek istemediği zaman anne babası bile olsak onu zorla öpmek yada sarılmak de aynı şekilde mahremiyeti hiçe saymaktır. Çocuklar önce evde sınırları öğrenip sonra dış dünyada bunu uygularlar. Evde hayır denmesine izin verilmeyen, duyguları önemsemeyen, kendini ifade etmesine izin verilemeyen çocuk, dış dünya da da zorlanabilir.
Mahremiyet eğitimi çocuk için gerekli ve koruyucu bir eğitimdir. Çocukluğun sağlıklı ruhsal duygusal gelişimi için yapılacak bu konuşmalar ve ev içinde mahremiyete yönelik konularda ruh sağlığı uzmanlarından destek ve bilgi alınabilir.
İshak BÜYÜKYILDIRIM
Klinik Psikolog/Psikoterapist
Bu yazıya henüz yorum yapılmamıştır, ilk yorumu yapmak için tıklayın.
Bir Cevap Yazın