Çocuklarda Sınır Koyma

Çocuklarda Sınır Koyma

Çocuklar çoğu zaman anne babalarına zorlayıcı isteklerde bulunabilirler. Özellikle 0-6 yaş arasında her taleplerinin hemen yerine gelmesini isterler. Bekleme, gecikme ya da isteklerini reddetme onlar için oldukça olumsuz bir durumdur. Anne ya da baba çocuğunun istediğini yapamadığında ya da makul bir açıklamada bulunmadığında çocuk öfkelenir, duygusunu regüle etmede zorlanır. Regüle edemediği duygu nedeniyle vurma, ısırma, itme ya da ağlama gibi tepkilerde bulunur.
Anne babalar için bu anlar gerçekten sıkıntılıdır. Bazen  bu durumları görmezden gelmeyi denerler. Olayı görmezden gelip geçiştirmeye çalışan ebeveyn başarılı olamazsa genelde iki tür tepki verir. İlk tepki çoğunlukla öfke ve kızgınlıktır. Çocuğun isteği anne babaya saçma ve gereksiz bir talep olarak görünür. Yapılan açıklamalara rağmen çocuğun ısrarcı tutumu ve sakinleşememesi anne babanın da öfkelenmesine neden olur. Bu öfke bazen kontrolü aşıp aslında hiç istenmeyen şiddete de dönüşebilir. Uygulanan şiddetin sonucunda çocuk fiziksel acının yanında duygusal olarak da zarar görür. O yüzden şiddet asla bir eğitim aracı olarak düşünülmemelidir. Uygulanan her şiddet olayından kısa bir süre sonra şiddeti uygulayan ebeveyn öfkesini kontrol edemediği için pişmanlık ve suçluluk yaşar. İşler bu şekilde giderken hem çocuk hem ebeveyn mutsuz olur. Çocuk sınırları ve kuralları öğrenememiş ve kendi kendini sakinleştirme becerisi kazanamamış olur. Aynı zamanda anne baba da çocuğa davranışları ile olumsuz örnek olur. Bu süreçte hem çocuk hem ebeveyn açısından sorun çözülmediği gibi yanlış bir tutumdan dolayı olumsuz davranışın düzeltilmesi de sağlanamayacaktır. Çocuk  istedikleri gerçekleşmeyince öfkelenmenin ve sonucunda dayak yemenin normal olduğunu düşünecektir.
İkinci bir tepki türünde ise ebeveynler çocukların isteklerine karşı daha sabırlı ve anlayışlı yaklaşabilirler. Aslında dünyanın sınırsız olmadığı ve insanın her isteğinin gerçekleşmeyeceğini çocuğa anlatılabilirler. Yetişkin hayatta da kurallar ve sınırlar hep vardır. Her istediğimizin her zaman olmayacağını biliriz. Örneğin: arkadaşınıza hediye ettiğiniz ama onun hiç dinlemeyeceği ve beğenemediği bir müzik cdsini mutlaka dinleyeceksin diye diretemezsiniz. En fazla öneride yada ricada bulunabilirsiniz aksi durumda bu son derece çocuksu ve baskıcı bir talep olacaktır.
Çocuklar omnipotans yapıları gereği her isteklerinin hemen olacağını düşünürler. Zamanla bunun olmadığını gördükçe optimal kırılmalar ile hayatı tanırlar. Bu çocuğun sağlıklı gelişimi için gereklidir. Sınırları anlatmak aslında çocuk eğitiminde olmazsa olmaz kurallardan biridir. Aksi takdirde sınır ve kural bilmeyen çocuk her istediğini yaptırmak ister ve çevresiyle uyum sorunları yaşar. Her zaman isteğinin yerine gelmesi imkansız olduğu için en ufak bir ret edilmede çok tepki verir. Özellikle evde her istediği yapılan, hayır denmeyen, kural konulmayan çocuklar okul hayatları başlayınca da çok zorlanırlar. Okulda uyum ve davranış problemleri gösterirler. Kurallar çocuklar için rahatlatıcıdır. Kurallar, sınırsız görünen dünyada çocuğa güven verir. Bu sınırsız uçsuz bucaksız bir alanda çılgınlar gibi koşarken bir yandan da uçurumdan düşmekten korkmak gibidir. Oysa sınırları çizilmiş, uçurumlardan uzaklaştırılmış yollar çok daha güvenlidir. Güvenlik, çocukta “annem babam beni tehlikelere karşı korur” düşüncesi oluşturur. Böylece çocuk başta karşı çıksa ve duygusunu regüle etmede zorlansa da anne babasının kararlı tutumu ile sınırları tanır. Yapabileceklerini, yapamıyacaklarını öğrenir. Kendisine ve çevresine zarar vereceği bir şey olduğunda durdurulacağını bilir. Böylece ergenlik ve yetişkinlik dönemlerine de daha sağlıklı bir geçiş yapmış olur.

 

İshak BÜYÜKYILDIRIM

Klinik Psikolog/Psikoterapist

 

  • Yazıyı Beğendin mi?  

Benzer Yazılar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamıştır, ilk yorumu yapmak için tıklayın.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*